Kel erkekler yatakta daha başarılıdır! Sık cinsel ilişki saç kaybını artırır! Hangisi doğru?
Seks ile saç kaybı arasında ilişki var mıdır?
Halk arasında “saçı dökülen” kel erkekler için cinsel açıdan daha aktif ve daha güçlü olduğu düşüncesi bulunmaktadır. Kel kalmayı testosteron hormonunun yüksekliğiyle ilişkilendirenler, “daha fazla cinsel güce sahip olmakla” övünürler.
“Küçük yaşta kısırlaştırılan erkeklerde saç dökülmesi olmadığı” gözlemi de konuyu sadece Testosteron hormonun varlığı ve seviyesi ile ilişkilendirmektedir. Ancak erkeklik hormonları normal seviyede olan kişilerde de saç dökülmesi görülmektedir. Ya da tam aksi şekilde, testosteron seviyesi yüksek olan kişilerde vücut tüyleri gayet yoğun, kalın ve belirgindir, ancak hiç saç kaybı görülmeyebilir.
Saç kaybına sebep olan temel faktör “Testosteron düzeyi” ve “cinsel aktivite gücü” değildir. Erkeklerde saç kaybı görülmesinin temel sebebi “genetik yatkınlık, saç köklerindeki “Testosteron”un daha yıkıcı formdaki DHT hormonuna dönüştüren enzim aktivitesi ve yıkımı aktif eden reseptörlerin sayısıdır. Bunlar tamamen kişiye özgü; genetik bir mirastır.
Tüm bunların yanında “sağlıklı bir cinsel yaşam” stresi ve gerilimi azaltması, kalp atışını ve kan dolaşımını hızlandırması sebebiyle hem kadın hem erkeğin genel sağlığı ve saçı için çok faydalıdır.
Mastürbasyon veya Sık Cinsel İlişki Saç Döker mi?
Ergenlik döneminde erkek bireylerde Testosteron hormonun artması ile erkeğin seks karakterleri oluşmaya başlar. Sakallar ve bıyıklar çıkar, sesi kalınlaşır, boyu uzar, kas kütlesi artar, penisi büyümeye, testisleri sperm üretmeye başlar. Tüm bu fizyolojik değişimlere paralel olarak cinsel aktivitede de artış görülür. Ancak saç kaybının sebebi “mastürbasyon veya cinsel aktivite sıklığı” değildir.
Erkeklik hormonları vücuttaki kılların büyüme hızını arttırıp, kılları kalınlaştırırken sadece “ genetik yatkınlığı olan kişilerde” tam tersi bir etki ile saçın zayıflamasına ve kaybına sebep olur.
Genetik olarak “saç kaybına” ailesel yatkınlığı olan kişilerde “testosteron” hormonun salgılanmaya başladığı ergenlik yaşlarında ve erkeklik hormonlarının en yüksek seviyesini sürdüğü 20-30 yaşları arası saç kaybı başlayabilir.
Saç kaybında etken faktör, “testosteronun miktarı” değil, testosteronun tamamen kişiye özel şekilde saçlı deride yıkıcı formdaki DHT’ye dönüşme oranı ve genetik bir duyarlılık ile bunun saç tarafından yıkıcı algılanma potansiyelidir.