Kaygı ve Kaygı Yönetimi Nedir?
Kaygı, işlevsel bir duygudur. İnsanı harekete geçirerek, kendisini korumasını ve hayatta kalmasını sağlar. Ancak kaygı işlevsel olmasını sağlayan düzeyinden fazla ise kişi, panik yaşayabilir. Bu durumda kaygının işlevini yitirdiğini söyleyebiliriz. Bu yitimin beraberinde işlevsel kaygı, yerini gerçekçiliği olmayan düşüncelere ve bu düşüncelere eşlik eden olumsuz duygulara bırakarak kişinin olumsuz davranışlar sergilemesine yol açabilir.
Bir olay ya da duruma dair düşüncelerimiz, duygularımızı şekillendirir. Duygularımız ise potansiyel davranışlarımız üzerinde oldukça etkilidir. Şu unutulmamalıdır ki insanlar, neye odaklanırsa onu bedeninde duyumsamaya başlar. Kaygı ile baş etmek için önce bunu biliyor olmanızda fayda var.
Kaygı ile Baş Etmek İçin Neler Yapabiliriz?
Düşüncelerimizdeki felaket senaryolarınızı farketmeliyiz. Aklınızdan geçen düşüncelerimizin çoğu gelecek ile ilgilidir ve hepsi sadece bir düşüncedir. Bu düşüncenin şuanda gerçek olmadığına kendinize söyleyin ve şimdi-buraya dönmeye çalışın.
“Ana odaklanma ve Anda kalmak” ile gelecek senaryolarından uzaklaşırsınız. Bunu yapmak için vücudunuza kulak verin. Örneğin; oturduğunuz yeri hissedin, ortamın ısısını hissedin, dış dünyanın sesine odaklanın. Kendinizi bulunduğunuz anın akışına bırakarak, kaygı hissinden uzaklaştığınızı ve daha da hafiflediğinizi hissedebilirsiniz.