Nordik Endemik Bitkiler ve Bilimin Gücü: Saç Dökülmesi Problemine Karşı
Her yıl ortalama 800 bin insan, saç dökülmesi problemine çözüm arıyor. Genetik, hormon seviyeleri, çeşitli sağlık problemleri, nem, güneş ışığı, beslenme alışkanlıkları ve stres… Her biri saç kaybını tetikleyen ve etkileyen sebepler arasında yer alıyor. Peki, saç kaybını önlemek için biz neler yapabiliriz?
Saç kaybı, hem kadınları hem erkekleri etkileyen önemli bir problem olarak karşımıza çıkıyor. Erkeklerde 20’li ve 30’lu yaşlarda, kadınlarda ise menopozdan sonra saç kayıpları belirgin olarak kendini gösteriyor. 30’lu yaşların ortalarına gelen erkeklerin %40, 50’li yaşlara gelen erkeklerin %85’i saçlarını fark edilir şekilde kaybetmeye başlıyor. Genetik faktörlerin yanı sıra mantar hastalıkları, kullanılan ilaçların yan etkileri, stres, beslenme bozuklukları ve demir eksikliğine bağlı kansızlık gibi olumsuzluklar saç kaybına sebep olabiliyor. Bu faktörlerin yanı sıra doğum yapan kadınların %50’si de ilk 3-4 aylık süreçte saç kaybı problemiyle karşı karşıya kalıyor. Batı illerindeki erkeklerin doğudaki erkeklere göre daha fazla saç kaybı sorunu yaşadığı biliniyor. Doğu bölgelere doğru ilerledikçe kişiler saç kaybını daha az problem ettiği görülüyor.
Her yıl ortalama 800.000 insan saç dökülmelerine karşı sunulan tedavi yönetemlerine başvuruyor. Bionnex Organica serisi, saç kaybı yaşayan kişilerin hem bütçesinin hem de saç sağlığının yanında olarak saç kaybı probleminin önüne geçmeye destek veriyor.
Psikolojik Boyutu da Önemli
Tedavi uygulamalarının artması ve gelişen teknoloji sayesinde saç dökülmesi nedenleri hakkında daha fazla araştırma yapılmaya başlandı. Hormonlara dayalı bulgular ve genetik sebepler en dikkat çeken sonuçlar arasında yerini alırken, saç dökülmesi sorunu yaşayan kişilerde psikolojik boyutun göz ardı edilmemesi gerekiyor. Kimlik ve vücut imajı açısından son derece önemli olan saçlar, fiziksel görünüm, duygular, düşünceler ve davranışlar üzerinde oldukça etkili bir rol oynuyor. Saç dökülmesi; sosyal yaşamdan uzaklaşma, iş performansının azalması, motivasyon eksikliği gibi özel ve sosyal hayatı derinden etkileyen bir soruna dönüşebiliyor. Kişilere özgüven kaybı yaşatan önemli sorunlardan biri olan saç dökülmesi probleminin geç kalmadan doğru ürünler kullanarak ve doğru tedavi süreçleriyle yönetilmesi gerekiyor.
Nordik Endemik Bitkilerin ve Bilimin Gücüyle Saç Dökülmesi Problemi Tarihe Karışıyor
Carex Sweden İş Birimi Direktörü ve İcra Kurulu Üyesi Atınç Aksoy saç dökülmesiyle ilgili ‘Günümüzde saç dökülmesi kadın ve erkeklerin sıklıkla karşılaştığı bir problem. Beslenme alışkanlıklarından strese, yanlış ürün kullanımından çeşitli hastalıklara kadar pek çok etken saç dökülmesine neden olabiliyor. Yaklaşık 24 saatlik bir zaman diliminde 50 ile 100 arası saç telinin kaybı normal olarak kabul ediliyor. Bunun üzerinde olan ve sürekli dökülmeye devam eden saç dökülmeleri için tedavi ve doğru ürün kullanımı sürecine başlamak en sağlıklısı.
Nordik Endemik bitkilerle üretilen Bionnex Organica serimiz ile saç dökülme sürecine karşı destek olmak mümkün. Bitkilerin ve bilimin gücünü kullandığımız Bionnex Organica serimiz ile saç dökülmesi yaşayanlar saçlarıyla vedalaşmadan doğru ürün kullanımıyla bu problemin önüne geçebiliyor.. Klinik araştırmalar doğrultusunda Bionnex Organica serimiz ile 6 ay boyunca düzenli kullanan 120 kullanıcının saç dökülmesinde %93 azalma ve saç teli adedinde %80 oranında artış gözlemleniyor. Doğru ürünleri kullanarak saç dökülmesini genetik kaderi olmaktan çıkarmaya karşı aksiyon almak kullanıcıların elinde.’ dedi.
Doğal ve etken maddeleri bir araya getirerek uyuyan saç köklerinin uyanabileceğini, yeni ve sağlıklı saçların aktifleşebileceğini, saçların kalınlaşıp gürleşebileceğini gözlemleyen Carex Sweden İş Birimi Direktörü ve İcra Kurulu Üyesi Atınç Aksoy, bilimsel çalışmalar neticesinde geliştirilen doğal içerikli formüllerden oluşan Bionnex Organica ürünlerinin saç dökülmesi problemi yaşayan kişilerde yeni saç oluşumunun gözlemlediğini de dile getiriyor.
Carex Sweden İş Birimi Direktörü ve İcra Kurulu Üyesi Atınç Aksoy, piyasada bulunan sentetik içerikli ürünler hakkında da kullanıcıları uyarıyor. Aksoy, cildimize dikkat ettiğimiz kadar saçlarımız için de kullanılacak ürünlerin içeriğine dikkat edilmesinin saç dökülmesi tedavisinde önemli bir rol oynadığını ve bu sürecin bir tedavi süreci gibi düşünülmesinin en doğrusu olduğunu vurguluyor.
