Çoğumuzun aklında olan sorulardan birini konuşacağız bugün. Belki de cinsel hayatı aktif yaşamayanların daha çok merak ettiği soruyu… Uzun süre sevişmediğinizde vücudunuzda nasıl değişimler meydana gelir? Uzmanlar bu soruyu yanıtladı, biz de sizler için bir araya getirdik.
Uzun süre sevişmemenin pek çok etkisi var. Uzun süre sevişmek beraberinde daha kolay sinirlenmeye yol açıyor. Fakat bunun dışında başka yan etkiler de mevcut. Üç seks terapisti ve psikolog, yaptıkları açıklamalarla bizi bilgilendirdi. Uzun süre sevişmemenin uykusuzluktan anksiyeteye kadar pek çok yan etkisi var.
Orgazm olmanın anksiyeteye iyi gelebilen pek çok etkisi mevcut. Orgazm olmak, uyku kalitesini arttırıyor ve bağışıklığı güçlendiriyor. Psikolog doktor Rachel Needle’ın yaptığı açıklamalarda, sevişmenin insanların hem fiziksel hem de mental sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğundan bahsediyor. Depresyon ve anksiyetenin iyileşmesini sağlamanın yanında acının ve stresin azaldığını söyleyen Needle, daha iyi bir uyku çekebileceğinizi de açıklamasına ekliyor.
Bu semptomlar insanlara göre farklılık gösterebiliyor. Genellikle birkaç hafta ile birkaç ay aralığında kendini gösterebilir. Needle, herhangi bir partneri bulunmayan kişilere ise mastürbasyon yapmanın faydalarını ve gerekliliğini öneriyor. Needle’ın açıklamasına göre: “Orgazm endorfin salgılar ve bu da stresin geçici olarak da olsa azalmasına ve mutlu hissetmemize katkı sağlar. Cinsel birliktelik yaşayabileceğiniz bir partneriniz yoksa, bu faydalardan mastürbasyon ile yararlanmanız da mümkün.”
“Dokunma açlığı” hiç duydunuz mu? Bu dönemde fiziksel yakınlık yaşamadığınız taktirde “dokunma açlığı” denilen durumla karşı karşıya kalabilirsiniz. Çünkü sevişmenin ve seks yapmanın sağlığa pek çok yararlı tarafı vardır. Fakat sevişmemek ve seks yapmamak sağlınızda olumsuz etkilere yol açabilir. Uzun süre sevişmeyen ve seks yapmayan insanlarda dokunma açlığı denen durum görülebilir. Dokunma açlığı, bir tene dokunma ihtiyacı anlamına gelmektedir. Bu insanlar bu durumla ilgili problem yaşayabilir. Bu durum öyle hafife alınabilecek bir şey de değil pek. Çünkü dokunma açlığı yaşayan insanların bağışıklık sistemi zayıflar. Bunun yanında bir de bu durum depresyon ve anksiyete yaşamaya sebep olabilir.
Needle açıklamalarına şöyle devam ediyor: “Önceden cinsel hayatı aktif iken, durağan bir döneme geçiş yapanlar cinsel yakınlığın eksikliğini hissedebilir…” Bu durum da insanların mental, duygusal ve fiziksel sağlıkta farklı semptomlarla karşılarına çıkabilir. Ve maalesef ki zararlı olabilir.
Aradan uzun bir süre geçmiş olabilir. Ara vermiş olabilirsiniz. Ve bu aradan geçen uzun sürenin ardından cinsel hayatınızı hareketlendirmek zor olabilir. Tekrar aktif hale getirmek için çaba harcamanız gerekebilir. Fakat bu durumda üzülmek ya da dövünmek yerine bu durumu kendi lehinize çevirebilirsiniz. Bu geçen zamanda kendinizi tanıyabilirsiniz. Kendinizi tanımak için ne zaman vakit yarattınız? Bu dönemi bu şekilde değerlendirebilirsiniz. Kendinizi keşfedebilirsiniz. Nelerden hoşlandığınızı, nelerden zevk aldığınızı deneyimleyebilir ve yakından gözlemleyebilirsiniz. İsteklerinize zaman ayırabilirsiniz. Ne istediğinizi, ne istemediğinizi görebilirsiniz. Bunlardan hangisini daha çok hangisini daha az istediğinizi sıralamaya koyabilirsiniz. Yani uzun lafın kısası, bu durağan dönemde kendinizi tanıyabilir, keşfedebilir ve isteklerinizi belirleyebilirsiniz. E durup sabit beklemek ve dövünmekten iyidir tabii ki!
Peki ya siz bu açıklamalar hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizin de gözlemlediğiniz farklı semptomlar var mı? Haydi gelin yorumlarda buluşalım!