Mavi Sakal’dan tanıdığımız Taylan Dedeoğlu, Guitarists of İstanbul albümüyle karşımızda!
Profesyonel yaşamda tanıma şansı bulduğum Taylan Dedeoğlu, pek çok güzel özelliklerinin yanı sıra gitarıyla önemli bir isim. Yeni albümünden heyecanla bahsettiğinde sayfalarımıza yansıtmak istedim.
Müzik ve tutkulu bir müzisyen olarak Taylan Dedeoğlu hayatımızı güzelleştiren unsurlardan… Biz de güzelliğin peşindeyiz…
‘İzmirde doğdum, Ankarada yaşadım ama İstanbul’da büyüdüm ben. Hayatım hep İstanbul’da geçti. Bir diğer ‘’en çok uyuduğum yer’’ de Bodrum. Çok severim. 80’lerin sonundan beri düzenli giderim. Her yer gibi oraya da çok yazık ettik ama hala esintisi en azından, değişmedi…
Galatasaray Lisesi’nde yetiştim, ardında İstanbul Üniversitesi ve ABD… Sonrasında da yaklaşık 27 senem Türkiye Bilişim Sektöründe yöneticilikle geçti. Ağırlıklı yabancı donanım ve yazılım firmalarında Bölge Direktörlüğüne kadar farklı pozisyonlarda görev yaptım.
Son 3 yıldır da Türkiye’nin en köklü eğitim grubu PDR Group’da Performans Geliştirme Danışmanlığı yapıyor, deneyimlerimi kurumsal firmalara ışık tutabilmesi amacı ile eğitimlerde paylaşıyorum. Zaman Yönetiminden, Müzakere Tekniklerine, Liderlikten Etkin İnsan Yönetimine kadar pek çok konuda Türkiye’de hem yabancı hem de lokal pek çok firmaya eğitim verere kariyerime devam ediyorum.
Eğitimlerimde hep söylediğim bir şey var. Çalıştığımız şirketler bizlere titrler, şirket otomobilleri, şık ofisler, asistanlar haklar vb. pek çok şey veriyor. Bir gün geliyor hemen hepsini iade ediyoruz. Ancak şirketlerin bizden geri almadığı, alamadığı şeylerden belki de yeganesi verilen eğitimler. Katılımcılarıma eğitimlere bu gözle yaklaşmaları gereğini her zaman vurguluyorum.
Buradan hayatta bize verilen ve bizim koparıp aldığımız şeyler konusuna geleceğim. Çok şükür ki benim güzel bir kariyer yanında böyle bir değerim de olduğunu düşünüyorum: Bu da iyi bir rock gitaristliği.
Galatasaray Lisesi sıralarında kapıldığım rock müzik ve rock gitar tutkusu hep devam etti halen de ediyor.
Türkiye’nin ayakta kalmayı başarabilse belki de Deep Purple, Led Zeppelin’i olması muhtemel, ülkenin gelmiş geçmiş en iyi gruplarından Mavi Sakal ile yıllarca sahne aldım.
Beyaz yaka hayatım boyunca da gitar çalmayı, sahne almayı hiçbir zaman bırakmadım. Yapabilecek herkese hayatta bir tutkusu olmasını ve ne olursa olsun vaz geçmemelerini şiddetle tavsiye ederim. İnsanı her zaman ayakta ve enerjik tutuyor.
Hala sahne almaya devam ediyorum. Yaklaşık 41 yıl oldu. Hayatımdaki en büyük değişmez: Rock müzik ve rock gitar. ‘’Türkçe Rock’’ müziği pek sevemedim. Nedenini ise son zamanlarda çözdüm. Hemen hepsi arabesk! Evet, arabesk!
Yabancı rock müzikteki farklı duyguları maalesef Türkçe’sinde pek bulamıyorum, ezilmişlik ümitsizlik dışında, belki de ben bulamıyorum çok da önemli değil zaten.
Yapmayı sevdiğim müziğin hele enstrümantalistliğin Türkiyede hiç değeri, ederi yok. Onun için ben de ekonomik anlamda beyaz yaka hayatı tercih ettim. Öyle olmasa şu an sahip olduğum şeyleri herhâlde değil, kesinlikle elde etmem imkansız gibi bir şeydi.
Müzik benim için her zaman bir tutku oldu.
En son olarak da Eylül ayı içerisinde birkaç yakın gitarcı dostumuz ile bu tutkuyu ‘’Guitarists of İstanbul’’ adlı albümle taçlandırdık. Sanırım Türkiye’deki ilk enstrümantal rock gitar albümü.
Türkiye’nin önde gelen 9 rock gitarcısının birer parça ile yer aldığı bir de ortak parçada hep birlikte çaldıkları 10 şarkıdan oluşan bir albüm.
Dijital platformlarda bu albümü bulmak mümkün, ancak bu işe gönül vermiş bir firma ve aynı zamanda yakın dostumuz olan Rainbow Records bu albümü plak olarak basmak konusunda destek oldu.
Gerçekten çok özveri ile hazırlanmış, çok özel bir çalışma oldu. Albümde yer alan gitaristler Türkiye’de bu işin öncüleri. Hepsi belli bir yaş ve birikimin üzerinde. Bu sayede Türk rock tarihinde bir mihenk taşı olarak raflarda yerini aldı ‘’Guitarists of İstanbul’’ albümü. Albümün içerisinde bir de insert bulunuyor. Bu insertte de zamanında Dünyanın önde gelen ilk 3 mizah dergisinden biri olan GIRGIR çizerlerinden Aptülkadir Elçioğlu ‘’Aptülika’’ ‘nın çİzimleri ile tüm gitaristlerin birer karikatürü yer alıyor. Bu da ayrı bir gurur kaynağı diye düşünüyorum.
2 küçük kız babasıyım
Bu konuda da şanslı olduğumu düşünüyorum. Her kız babası gibi hem kızlarım olduğu için, hem de onlara pek çok babadan farklı bir şeyler bırakabileceğimi bildiğim için.
Müziğin hayatın bir parçası olması onlar için çok sıradan ve normal. Evde gitar, amfi, piyano olması da onlar için normal. Zaten bunun farkını görüyoruz, özellikle büyük kızım yavaştan piyanonun hakkını vermeye de başladı. Diğerinin de kulağı çok iyi, ona da bu işin geçeceğini düşünüyorum.’
Taylan Dedeoğlu ilgili detaylara sosyal medya hesaplarından ulaşabilirsiniz.
