Konfüçyüs’ün ‘Sevdiğin bir işi yaparsan, yaşamında bir gün bile çalışmış olmazsın.’ sözünü pek çoğunuz bilir.
Konuğumuz sevdiği işi yapan isimlerden Feyiz Bahçecik. Aslında kadınlara görev olarak atanan ancak kendisi için bir hobi olan yemek konusundaki hünerini yakınlarının bildiği Feyiz Bahçecik ile hamurdan çamura yolculuğunu konuştuk.
Yemek yapmak kimileri için bir görev iken Feyiz Bahçecik için neyi ifade ediyor?
Bence birilerine siz değerlisiniz demenin en özel yolu onu evinize sofranıza davet etmektir içtenlikle sevgiyle hazırlanmış bir sofra ve güzel sohbetler o geceyi unutulmaz yapar mutfak benim oynadığım yeni tarifler denemek farklı tatlar ortaya çıkarmak ve bunları sevdiklerimle paylaşmak günüme güzellik katıyor.
Yemek yapmak keyif aldığınız bir uğraşsa etrafınızdakiler çok şanslı demektir. Buna görev olarak baktığınızda sadece karın doyurmak olur.
Çamura, heykele, seramiğe ilginiz nasıl başladı? Nasıl bir süreçti? Kolay oldu mu? Zor tarafları neler? Nasıl hissettiriyor?
Öğrenmek yaşam boyu bitmeyen bir yolculuk. Yemek yaparken, çamurla uğraşırken her gün yeni şeyler öğrenmek, bıkmadan usanmadan tekrarlamak başarıyı getiriyor. Benim yolculuğum 20 yıl önce canım arkadaşım bir resim atölyesine götürmesi ile başladı arkasından heykel, seramik ve porselen tasarımı ile devam etti.
Bu kurallardan birine uymadığınız zaman başarmak zor… Çamuru yoğuruyorsunuz, istediğiniz şekli veriyorsunuz (içinde hava kalmaması lazım, patlar) fırınlayıp bisküvi haline getiriyorsunuz. Sırlayıp tekrar fırına atıyorsunuz. İşin en keyifli yanı sırf fırını açmak, her şey güzelse harika yoksa tekrar denemeye devam…
Yaptığınız çalışmaların tarzı hakkında bilgi verir misiniz?
Çamur hayal dünyamı yansıtmamı sağlayan harika bir materyal. Doğa en büyük ilham kaynağım. Etrafımdaki renk ve dokular tasarımlarının oluşmasını sağlıyor. Çamur sayesinde aklımdan geçen duygularımı nesneye dönüştürebiliyorum.
Seramik de çok farklı teknikler var. Ben henüz keşfetme canavarıyım. Hayalim kocaman heykeller tasarlamak, bunun için kocaman bir fırınım var.
Atölyem; benden, kim olduğumdan ve düşüncelerimin atölye arkadaşlarımla nasıl paylaştığımı gösteriyor. Şanslıyım aynı duygulara sahip arkadaşlarımla çalışıyorum. Onlar benden, ben onlardan öğreniyorum.
İlgi nasıl?
Çamurun insan hayatının gelişiminde çok etkili bir madde olduğunu biliyorum. Benden önce ve benden sonra benim gibi bir çok insanın çamur ile uğraşacağını bilmek beni mutlu ediyor. Yakın zamanda gittiğim Kapadokya’daki müzede çok eskiden günümüze çıkarılmış ojeleri gördüğümde, birileri bunları yaptı, şimdi ben de yapıyorum ve aramızda çok özel bir bağ var diye düşündüm, gurur duydum.
El yapımı eşsizlik demek… Aldığınız ürünün tek olduğunu, doğal bir malzemeden yapıldığını bilmek kişiye kendini özel hissettiriyor bence…
Bir sonraki aşama öğrencilikten öğretmenliğe geçiş oldu ve şimdi seramiğe ilgi duyanlara özel eğitimler veriyorsunuz. Düşünceleriniz neler?
‘’Ruhun elle çalışmadığı yerde sanat yoktur.’’ sözüne içtenlikle inanıyoruz.
Dileğim herkesin severek yaptığı bir hobisinin olması, zamanını keyifle geçirmesi… Yeteneğim yok diyenlere kızıyorum. İnatla, sevgiyle, özenle yaptınız her şey sizin eserinizdir.
Yemek çalışmaları geri planda mı kaldı seramik ön plana çıkınca? Yoksa birbirleriyle bağlantılı diyebilir miyiz?
Şu ana kadar yaptığım resimlerim, heykel ve seramiklerim tek bir ortamda benim kişiliğimi yansıtıyor. Onlara baktıkça mutlu oluyorum. Aynı şeyi yemeğe çağırdığım dostlarım ve ailemle geçen saatler içinde geçerli…
Evim yıllar boyunca yaptığım çalışmaların bir belgesi niteliğinde… Can verdiğim, yarattığım her bir obje; benim bir parçam. Özgür bir birey olarak sahip olduğum iç dünyamın bir parçası, mutluluk kaynağım…
Hairist için yapmış olduğum heykel ödül tasarımı bana yeni bir yol açtı. Şu an ufak bronz heykelcikler tasarlıyorum. Yemek yapmaya devam ama daha minimal daha sağlıklı…
Bir de yemek kitabı projesini dinlemek isteriz. Nasıl bir kitap?
Kitap yazmak hep hayalimdi. Son projem bu, yaptığım yemeklerle seramik sanatını birleştirmek, ortaya sadece yemek değil, beni ben yapan iki farklı hobi uğraşının ortak noktasında buluşabilmek…
İçindekiler
- 1 Yemek yapmak kimileri için bir görev iken Feyiz Bahçecik için neyi ifade ediyor?
- 2 Çamura, heykele, seramiğe ilginiz nasıl başladı? Nasıl bir süreçti? Kolay oldu mu? Zor tarafları neler? Nasıl hissettiriyor?
- 3 Yaptığınız çalışmaların tarzı hakkında bilgi verir misiniz?
- 4 İlgi nasıl?
- 5 Bir sonraki aşama öğrencilikten öğretmenliğe geçiş oldu ve şimdi seramiğe ilgi duyanlara özel eğitimler veriyorsunuz. Düşünceleriniz neler?
- 6 Yemek çalışmaları geri planda mı kaldı seramik ön plana çıkınca? Yoksa birbirleriyle bağlantılı diyebilir miyiz?
- 7 Bir de yemek kitabı projesini dinlemek isteriz. Nasıl bir kitap?