Ayrılık Sonrasında Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler

Aşık olan her insan ayrılık konusunu göze almış demektir ve o gün geldiğinde nasıl davranacağınız bütün hayatınızı etkileyebilir.

Biz de sizler için ayrılık sonrasında yapılması ve yapılmaması gerekenleri sizler için derledik. Haydi içeriğimizin devamına geçelim.

1. Ayrılık Anı

Ayrılık beklenen bir durum olsa bile can yakar bu sebepten o an verilen tepkiler genellikle saçma bir hal alabilir.

Efendiliğinizi kaybetmeyin.

Onca güzel vakit geçirdiğiniz, güzel ya da kötü anılar yaşadığınız insan ile kötü ayrılmak zorunda değilsiniz. Bu sebepten nezaketinizi kaybetmeyin. Sonradan pişman olup “keşke yapmasaydım.” demeyin.

Çocuklaşmayın.

Özellikle bu erkeklerin yapmaması gereken bir durum. Emin olun sonradan çok fazla pişman olursunuz ve maalesef ki karşı taraf sizi hep öyle zayıf hatırlar.

2. Ayrılık Sonrası

Asıl zor ve uzun olan süreç bu kısımdır. Atlatmak için dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır.

Zorlamaya devam etmeyin.

Eğer ayrılık kesin ise aramayın, evine gidip kapısını çalmayın ve sosyal medya üzerinden taciz etmeyin. Çünkü karşı tarafın sabrı taşarsa bulunduğunuz durumdan daha kötü bir hale gelebilirsiniz.

Şoku atlatın ve kabullenin.

Ayrılık evresinin en zor kısmı kabullenme aşamasıdır. Bu evreyi ne kadar çabuk atlatırsanız o kadar hızlı bir şekilde diğer evre o kadar kolay ve hızlı bir şekilde diğer evrelere geçersiniz.

Saçma sapan düşüncelere girmeyin.

Ondan önce de bir hayatınız olduğunu unutmayın. İnsanın en önemli özelliği unutmasıdır. İntihar gibi saçma duygulardan arının. Nasıl yani siz intihar etseniz dünya duracak mı? Hayır, herkes hayatına devam edecek. Aynı zamanda hikayenin hangi son ile biteceğini bilmiyoruz.

Ağlayın.

“Ağla ağla açılırsın.” sözü bunu söyleyen teyzeler tarafından inandırıcılığını kaybetmiş olsa da ağlayınca gerçekten de açılırsınız.

Üzüldüğünüzü belli etmeyin.

Eğer karşı taraf başkası ile mutlu olacaksa ve onun mutlu olmasını istiyorsanız ona karşı üzüldüğünüzü belli etmeyin. “Sevmek, sevdiğini mutlu görmektir.” sözüne kalpten inanıyoruz ve başkası ile mutlu olacaksa üzüldüğünüzü karşınızdaki kişiye gösterip onu yıkmayın.

Dışarıda ağlama gelirse bir yere kaçın.

Herkesin içerisinde ağlamamaya özen gösterin. Dostlarınız üzülmesin ve düşmanlarınız sevinmesin. BU sebepten dışarıda ağlama gelirse bir yere kaçmaya özen gösterin.

Eski günleri hatırlatacak şeylerden uzaklaşın.

Anılar sizi en çok üzecek şeylerdir. Bu sebepten o anılardan kaçamasanız bile üzerine üzerine gitmemeye çalışın. Ortak yaptığınız aktiviteleri kendi başınıza yapmayın. Sürekli olarak geçmişi düşünmeyin. Tamam o kadar kolay olmadığının farkındayız ancak en azından kendinizi anılardan uzaklaşmak için zorlayın.

Müzik dinlememeye özen gösterin.

Müzik çok önemlidir ve insanın ruhuna direkt olarak dokunabilir. Bu sebepten canınızı acıtacak müziklerden uzak durun. Özellikle de aranızda özel olan şarkıları yasaklı listenize almalısınız. Eğlenceli şeyler dinleyecekseniz tabii ki de bol bol dinleyin. Ancak şarkıları dikkatli seçmekte fayda var.

Sakin bir hayat yaşayın.

Bir süre kendi kabuğunuza çekilin ve düşüncelerinizi dinleyin. Kabuğunuza çekilmek size huzur verecek ve rahatlamanızı sağlayacaktır. Dileğiniz gibi düşünebilir, ağlayabilir ya da bağırıp çağırabilirsiniz.

Arkadaşlarınızla vakit geçirin.

Bu durumda en büyük destekçileriniz arkadaşlarınız olacak. Kafa dağıtmak terimi tekilliği sevmez bu sebepten onlarla dolaşın. Bir dönem kafalarını çok şişireceksiniz ancak yapacak bir şey yok. Sonuçta onlar arkadaşlarınız ve bunu göze almışlardır.

Ayrılığın acısını başkalarından çıkarmayın.

Çok üzgün olabilirsiniz ancak bunu sizin zor gününüzde yanınızda olan insanları yıkıp dökerek çözemezsiniz. Onlar sizin gerçek dostlarınız bunu unutmayın. Onları itip kakmayın.

Eski sevgililer ya da fırsat bekleyenlere yüz vermeyin.

Zaten onlar bu fırsatı bekliyor ve yanınızda durup sizi etkilemek istiyorlar. Ancak bu durumda doğru ve düzgün kararlar alamazsınız bu sebepten onları uzak tutun. Yani açıkçası kapınızı kapatın.

Olmayacak hayallere kapılmayın.

“Çivi çiviyi söker.” bu ayrılık döneminde özellikle de sizi düşünmeden söyledikleri bir teori. Neymiş yeni bir ilişkiye yelken açarsan unuturmuşsun. Aksine üzerine daha fazla sıkıntı alırsınız. Hayır! Çivi çiviyi sökmez! Bir düşünün, söz kendi içinde saçma zaten. Kimse sizi kucaklayıp bulutlara çıkartmayacak.

Ağlamayı bırakın.

Yeterince ağladınız, açılacağınız kadar açıldınız. Bir ömür ağlamayı ummuyordunuz herhalde. Bu sebepten artık ağlamayı bırakın. “Artık bu gözlerden onun için bir damla bile gözyaşı akmayacak.” diye kendinize söz verin.

Spor yapın.

Spor hem içinizdeki enerjiyi alır hem de sizi hayata yeniden bağlayacak bir kapı olur. Özellikle koşu yapın ve sıkıntılarınızdan, dertlerinizden uzaklaşın.

Hobi edinin.

Belki de bu durumdan uzun zamandır yapmak isteyip de bir türlü fırsat bulamadığınız bir aktivite ile kurtulacaksınız. Dans edebilir, müzik dinleyebilir, fotoğraf çekebilir, ebru ve hat sanatı ile ilgilenebilirsiniz.

Eğer hazır hissediyorsanız korkmayın.

Yeniden sevmek, aşık olmak belki ayrılık acısı varken zor gelebilir ancak her şey gibi kalbiniz de tamir olacak ve yeniden bir şeyler hissedebileceksiniz.